Adamin biri evine gelir ve posta kutusunda telefon faturasini görür. Bir bakar ki 3 milyar küsür lira fatura. Beyninden vurulmusa döner. Hemen ayrintili fatura ister. Fatura gelir. Aranan bütün numaralar adamin arkadaslarina ve dostlarina aittir.
Adam :
-"Bu nasil olur? Ödeyecegiz mecburen" der.
O sirada gözü papaganina takilir. Bir an tereddüt eder.
-"Yok canim hayvancagizin günahini aliyorum" der içinden ama süphe de devam etmektedir.
-"Ya yapmissa", "Yok, yok yapmamistir...."
Gece papagani gözlemeye karar verir. Papagan kafesinden çikar ve telefonun basina gidip rehberi açar, adamin arkadaslarini tek tek arayip saatlerce konusmaya baslar.Adam sinirden çildirmis bir sekilde papagani yakalar ve kanatlarindan duvara çiviler. Papagan çarmiha gerilmis bir vaziyette duvarda asili kalmistir. Adam sinirle papagani azarlar;
- "Bir hafta burada asili kal da aklin basina gelsin. Çek bakalim cezani !"
Adam gider. Papagan bir bakar karsi duvarda çarmiha gerilmiş Isa durmakta.
Hemen muhabbete koyulur;
- "Birader sen ne kadardir buradasin?"
- "2000 yildir buradayim" der Isa.
Papagan hayretler içinde kalmistir;
- "Ohaaaa!.. Nereyi aradin ... öyle?"
Adamın biri sabah saat
10.00?a doğru bir elinde içerisinde inek pisliği olan bir tenekeyle kafe?ye
gelmiş, ? Bana bir çay..? diye seslenmiş, ?Şimdi geliyor efendim..?
demiş garson ve çayı getirmiş.. Çayı bir yudumda içmiş adam, almış eline pislik
dolu tenekeyi başlamış kefenin her tarafına serpmeğe ve çekmiş gitmiş..
Ertesi sabah, yaklaşık yine
aynı saatlerde tekrar elinde pislik dolu tenekeyle gelip yine ?Bana bir
çay..!? demesiyle , ?Hop..! bir dakika bakalım..? demiş onu görür görmez
tanıyan garson, ?Dünden beri senin pisliğini temizlemeğe çalışıyoruz.. Neden
öyle yaptın ki?..?
?Merak edilecek bir şey
yok..? demiş adam, ? Üst düzey
yöneticilik için hazırlanıyorum.. Sistem aynı.. Gel, çayını iç,etrafa b.k at,
millet senin yaptığını temizlemeğe çalışırken bütün gün ortadan kaybol..!?
Adam, arkadaşının yeni satın aldığı lüks bir sitedeki apartman katını görmeye gitmiş, güvenlikten geçip arabasını park etmiş, arabadan inerken "Selam yakışıklı.." diye bir ses duymuş.. Yukarı doğru bakmış, beşinci katta, orta yaşlarda, üzerinde içi gözüken incecik bir gecelik, ona seslenmek için beline kadar aşağı sarktığı için göğüsleri gözüken bir afet..
"Hadi yukarı gel bakalım..!"
Adam böyle bir tesadüfü kaçırmamak için göğsünde fırlarcasına çarpan bir kalple binmiş asansöre, heyecandan titreyen parmakları ile basmış 5. katın düğmesine. Tanrım, bitmek bilmemiş o katlar ve kapı açılmış, afet kadın hemen oracıkta adamın pantolonunun kemerini çözmüş, fermuarını indirmiş, pantolonunun dizlerine kadar inmesini sağlamış, sonra adamın en nazik yerine bir tekme savurmuş..
"Aahhh!.." diye çığlık atarak yere yıkılmış adam, "N.. Neden yaptınız öyle?.."
"Yaparım..!" demiş kadın sinirden nefes nefese kalarak, "Bu sana, benim yerime bir daha asla, ama asla park etmemen gerektiğini öğretir!.